Mobil Sağlık Hizmeti Nedir?
Mobil Sağlık Hizmeti; İş yerlerinin çalışanlarına meslek hastalığı ile ilgili belirli periyotlar da yaptırmaları gereken tıbbi tahlil ve tetkikleri, herhangi bir iş gücü ve iş günü kaybına sebep olmaksızın ve herhangi başka bir kuruluşa gitmeksizin kendi çalıştıkları yerde yapmalarına olanak sağlayan mobilize edilmiş bir sağlık hizmetidir.
Mobil Sağlık Hizmetini Kimler Verebilir ?
Mobil Sağlık Tarama hizmetini yerinde verebilmek için hizmet verilecek aracın Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ( TAEK )ndan herhangi bir radyoaktif madde kaçağı olmadığı ve diğer ölçümlerinin de yapıldığına dair test edildiğini gösteren ruhsata sahip olması gerekmektedir. Gene verilecek hizmetin içeriği ile ilgili de gerekli izinler ve ruhsatların alınmış olması gerekmektedir. Örneklendirecek olursak; Yapılan tıbbi tahlil ve tetkiklerin Sağlık Bakanlığınca ruhsatlandırılmış laboratuvarlarda bakılması, gene çekilen Akciğer Grafisi’nin bir radyoloji hekimi tarafından değerlendirilip raporlanması, yapılan işitme testinin odiyolog veya bir hekim tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde yapılan tahlil ve tetkik sonuçlarının güvenilirliği şüpheli olacaktır.
Mobil Sağlık Taramaları Kapsamında Sunulan Sağlık Hizmetleri Genel Olarak Şu Şekildedir:
1.AZ TEHLİKELİ, TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE ÇALIŞABİLİR ANALİZ RAPORU
Ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılacak işçiler işe girişlerinde sağlık kontrolünden geçmek zorundadırlar. Bünye ve bedenen çalışacaklara işe uygunluklarını gösteren sağlık raporu her sene yenilenir ( 18 yaşından küçükler için 6 ayda bir). Rapor 4857 sayılı iş kanununun ağır ve tehlikeli işler yönetmeliğine (16/06/2004 tarihli, 25494 sayılı resmi gazetede yayımlanmıştır.) uygun şekilde hazırlanır.
2- AKCİĞER FİLMİ ÇEKİMİ
AKCİĞER FİLMLERİ NEDEN ÇEKİLİR?
MİKROFİLM İLE NORMAL FİLMİN NE FARKI VARDIR?
Akciğer filmleri, iş yerindeki solunum yolları ve akciğerleri etkileyebilecek gaz, toz, duman ve kimyasal şartlar karşısında çalışanların maruz kaldıkları akciğer kanseri ve akciğer hastalıklarına yakalanma riski ile sonradan tedavisi zor veya imkansız olabilecek hastalıklara yakalanma risklerinin değerlendirilebilmesi amacıyla uygulanır.
Fabrika ortamlarında çalışan işçilerin en az yılda bir kez göğüs radyografileri çekilerek bir radyoloji uzmanı tarafından, çalışma ortamındaki mesleki riskler göz önünde tutularak değerlendirilip raporlandırılır. Tozlu ortamda çalışan işçilerin ise periyodik olarak sağlık muayeneleri yapılır ve her altı ayda bir göğüs radyografileri tekrarlanır. Solunum ve dolaşım sistemi hastalıkları görülen kontrol ve tedavi altına alınır. Çekilen akciğer grafileri en az iki yıl boyunca saklanır.
Mesleki akciğer hastalıklarının üç önemli özelliği bulunmaktadır.
İşyerlerinde çeşitli maddelere maruziyet sonucu ortaya çıkarlar ya da bu maddelerin etkisiyle alevlenebilirler;
Önlenebilirler;
Potansiyel olarak tazmin edilebilirler.
Temel olarak mesleki akciğer hastalıklarını dört grupta incelemek mümkündür.
*Mesleki havayolu hastalıkları
*Pnömokonyozlar
*Hipersensitivite pnömonisi
*Akut toksit inhalasyon sendromları
Ulusal ve Uluslararası (ILO ve Avrupa Birliği Standartları) normlara göre 35*35 ebadında, kullanılan filmler AGFA, FUJI, KODAK gibi kalitesi tescilli filmler olmalıdır.
Mikrofilmlerde karşılaşılan yanlışlık ve noksanlıklar nedeniyle mikrofilmler önerilmemekte, Avrupa Standartlarında kullanılmamaktadır.
3- SOLUNUM FONKSİYON TESTİ (SPİROMETRİK )
HANGİ DURUMLARDA SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİ YAPILIR?
Akciğer filmleri, iş yerindeki solunum yolları ve akciğerleri etkileyebilecek gaz, toz, duman ve kimyasal şartlar karşısında çalışanların maruz kaldıkları akciğer kanseri ve akciğer hastalıklarına yakalanma riski ile sonradan tedavisi zor veya imkansız olabilecek hastalıklara yakalanma risklerinin değerlendirilebilmesi amacıyla uygulanır.
Fabrika ortamlarında çalışan işçilerin en az yılda bir kez göğüs radyografileri çekilerek bir radyoloji uzmanı tarafından, çalışma ortamındaki mesleki riskler göz önünde tutularak değerlendirilip raporlandırılır. Tozlu ortamda çalışan işçilerin ise periyodik olarak sağlık muayeneleri yapılır ve her altı ayda bir göğüs radyografileri tekrarlanır. Solunum ve dolaşım sistemi hastalıkları görülen kontrol ve tedavi altına alınır. Çekilen akciğer grafileri en az iki yıl boyunca saklanır.
Bu testler genel anlamda, solunum yolları ve akciğerleri etkileyebilecek iş yerindeki gaz, toz, duman, kimyasal mad. gibi çalışanların maruz kaldıkları akciğer kanseri ve akciğer hastalıklarına yakalanma riski taşıyan durumların tespiti için kullanılır.
Ayrıca sonradan tedavisi zor veya imkansız olabilecek hastalıklara yakalanma risklerinin ve akciğer grafisinin klinik açıdan değerlendirilebilmesi amacıyla uygulanır. Bu testler spirometre denilen cihazlarla yapılır. Solunum fonksiyon testleri, günümüzde elektronik ve bilgisayar teknolojisinin bu alanda kullanılması ile artık cepte dahi taşınılıp hastanın bulunduğu yerde uygulanabilen pratik aletlere dönüşmüştür. Solunum fonksiyon testleri çok genel bir yaklaşımla akciğerlerin kapasitesini ve fonksiyonel durumunu objektif olarak ölçmeye yarar.
Solunum Fonksiyon Testi ile akciğerlerin alabildiği hava hacmi ve bu havanın akciğere alınması ve verilmesi esnasında yapılan güçlü solunum faaliyeti ile oluşturulan hava akım hızı ölçülebilir. Bu iki parametre birçok hastalığın tanısında son derecede önemli ipuçları vermektedir. Örneğin; Astım ya da KOAH (Kronik bronşit, amfizem) hastalarında akciğerleri tamamen hava ile doldurduktan sonra yapılan çok güçlü ve hızlı bir nefes verme sırasında ölçülen akım hızlarında normal sağlıklı bireylere göre azalma olduğu saptanır ve bu azalma oranına göre hastalık tanısı konulabildiği gibi hastalığın ağırlık derecesi de belirlenir. Ayrıca bu hastaların tedavisinin takibinde yapılan solunum fonksiyon testleri ile tedavinin başarısı ve yıllar içerisinde hastalığın seyri somut olarak izlenebilir.
“SOLUNUM FONKSİYON TESTİ, ARACIMIZDA SAĞLIK TEKNİSYENİMİZ TARAFINDAN YAPILMAKTA VE TEKNOLOJİK CİHAZ SONUCU KENDİ YORUMLAMAKTADIR”
4- İŞİTME TESTİ (ODİOMETRİK)
Fabrikada çalışanlar koşullar gereği orta ve yüksek şiddetteki bir sese uzun süre maruz kalabilir. Buna bağlı işitme kaybının , uzun sürede ve konuşmayı kapsayan frekanslardan başlamayıp , tiz frekanslardan başlaması işitme kaybının farkına varılmasını engellemektedir.
İnsan kulağı 16-20000 Hz arasındaki seslere karşı duyarlı olmasına rağmen her frekansı aynı şiddette algılayamamaktadır. Saf ses Odyometrisi yapılırken insan kulağının duyarlı olduğu, 250-500-1000-2000 – 4000-8OOOHz’lerdeki işitme esiklerine bakılır.
Gürültüye bağlı işitme kaybının oluşması dikkate alındığında, iki şekilde oluştuğu görülmektedir. Birincisi çok yüksek bir sese bir anlık maruz kalmak (herhangi bir patlama olabilir), ikincisi de orta ve yüksek şiddetteki bir sese uzun sure maruz kalmaktır.
Fabrika ortamında çalışma, ikinci tür işitme kayıplarına girmektedir. Bu tür kayıpların uzun sürede ve yavaş yavaş oluşması, konuşmayı kapsayan frekanslardan başlamayıp, tiz frekanslardan (4000 ve 8000 Hz’lerde) başlaması kişinin işitme kaybının farkına varmasını engellemektedir. Bu tür kayıpların tespit edilmesi için odyometrik test sonuçlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Test sonuçları Odyometristimiz tarafından değerlendirilerek raporlandırılmaktadır.
Tarama testi sonucunda problem tespit edilen kişilerin KBB muayenesinden geçmeleri önerilecektir.
Odyolojik muayene
Saf Ses Odiometri (Hava ve Kemik Yolu İşitme Eşikleri Tespiti)
Konuşma Odyometrisi (Konuşmayı Ayırt Etme ve Alma Eşiği)
Tedirgin Edici Ses Düzeyi (UCL)
En Rahat Ses Yüksekliği (MCL)
5- GÖZ KIRILMA KUSURU VE RENK KÖRLÜĞÜ TARAMALARI
Çalışanların yaptıkları iş dolayısı ile görme problemleri yaşayıp yaşamadıkları anlamak, aynı zamanda çalışanların , yaptıkları işler için görme kalitesi açısından uygun olup olmadıklarını anlamak için rutin göz kırılma kusuru taramaları önemli bir farkındalık yaratmaktadır.
Kırılma kusuru taramalarını bu iş için üretilmiş çok özel bir cihazla ( otoreflaktometre ) ve iş yerinizde pratik bir şekilde yaparak, sonuçlarını göz uzmanlarımıza sunuyoruz onların değerlendirmeleri neticesinde oluşan raporları sağlık birimlerinize veya ilgililere sunuyoruz.
6- EKG (ELEKTROKARDİYOGRAFİ)
ELEKTROKARDİOGRAFİ (BİLGİSAYAR ANALİZLİ)
Kalbin elektriksel aktivitesinin kaydıdır. Cilde yapıştırılan elektrotlar aracılığı ile grafik olarak kaydedilen dalga formudur. EKG kalp hızı, ritmi ve fonksiyonu, kalp kasına yetersiz kan ve oksijen gidişini gösteren iskemi olarak adlandırılan hasar ve kalp yapısındaki anormallikler hakkında bilgi verir.
EKG ne için kullanılır?
Elektrokardiyografi kalbin işlevinin değerlendirilmesinde kullanılan en önemli yöntemlerden biridir. Doğrudan doğruya kalp kasının kasılma şeklini gösterir.
EKG ile kalbin ritim ve iletim bozuklukları belirlenebilir. Kroner yetmezliği veya infarktüs tanısı konulabilir.
Kalp duvarlarında kalınlaşma ve kalp boşluklarında genişleme bulguları saptanabilir.
Elektronik kalp pilinin işlevleri değerlendirilebilir.
Bazı kalp ilaçlarının etkileri, elektrolit dengesizliği ( özellikle serum potasyum eksikliği veya fazlalığı )
Kalp dışı hastalıkların kalbe etkileri araştırılabilir.
7- TIBBİ TAHLİL VE ANALİZ LABORATUVARI
LABORATUAR HİZMETLERİ
Portör Taraması tahlillerinin yanı sıra çalışanlarınızın kan gruplarını öğrenmek isteyebilirsiniz.
Sarılık tahlilini (HbsAg) yaptırıp, tüm çalışanlarınızı bulaşıcı sarılık mikrobuna karşı aşılatabilirsiniz.
Tüm çalışanlarınızın Tam Kan Tahlilini yaptırıp (Htc, Hb (Kansızlık Markerleri), Lökosit (Beyaz Küre), Trambosit (Pıhtılaşma Faktörü), Eritrosit (Kırmızı Küre), MCV, MCH (Eritrosit Hacimleri) gibi…) 18 parametresini değerlendirip, ekonomik bir fiyatla çalışanlarınıza ekstra motivasyon sağlayabilirsiniz.
Bunun dışında iş koluna göre gerekli tüm tahlilleri yaptırabileceğiniz gibi, Check-Up Hizmeti de verebiliriz.
Bu hizmetlerimizden faydalanmak için iletişim bilgilerimizden bize ulaşabilirsiniz.
Rapor Örnekleri Aşağıdadır:
Sosyal Medya